Darwinizm'in materyalist çevreler tarafından ısrarla savunulmasının en önemli nedeni, Darwinizm'in ateist yönüdür. Ateistler, Darwinizm ile birlikte asırlardır cevap veremedikleri "Canlılar ve insan nasıl var oldu?" sorusuna, sözde bilimsel bir cevap bulduklarını sanmışlardır. Ne var ki geçmiş asırların ilkel teknolojisi ve kısıtlı bilimsel verileriyle ortaya atılmış olan Darwinizm ve ateizm yanılgıları, ilerleyen bilim sayesinde artık tamamen çökmüştür. “Ateizm” olarak adlandırılan Allah'ın varlığını kabul etmeyen düşünce (Allah’ı tenzih ederiz), eski çağlardan beri var oldu. Ancak bu fikrin benimsenmesi, 18. yüzyıl Avrupası'ndaki bazı din karşıtı düşünürlerin felsefelerinin yayılmasıyla ve bunların siyasi sonuçlar vermesiyle başladı. Diderot, Baron d'Holbach gibi materyalistlerin önayak olması ile tanınan ateizm 19. yüzyılda daha da yaygınlaştı. Feuerbach, Marx, Engels, Nietzsche, Durkheim, Freud gibi kişiler ise, ateist düşünceyi farklı bilim ve felsefe alanlarına uyguladılar. Ateizme en büyük desteği sağlayan kişi ise evrim teorisini öne süren Charles Darwin oldu. Darwinizm, ateistlerin asırlardır cevap veremedikleri "Canlılar ve insan nasıl var oldu?" sorusuna bir teori ile sözde bir açıklama getirdi. Bu açıklama da doğanın içinde, cansız maddeyi canlandıran ve sonra da ondan milyonlarca farklı canlı türü türeten tesadüflerin olduğunu iddia etti ve pek çok kişiyi bu yanılgıya inandırdı. Darwinizm'in Ateist Yönünü İtiraf Eden Bilim Adamları Darwinizm her dönemde ateistlerin bu sapkın fikirlerine temel oluşturdu. Nitekim Darwinizm'in kaçınılmaz olarak ateizmle sonuçlandığını birçok evrimci ve materyalist de kabul etmektedir. Bunu ilk kez açık bir şekilde Thomas Huxley ifade etmiş, “evrim teorisi tamamen kabul edildiğinde, dine inanılmayacağını” söylemişti. Cornell Üniversitesi'nde tarih profesörü ve aynı zamanda evrimci olan William Provine de, evrim teorisine inanan birinin hayat görüşünün dinle tamamen çeliştiğini açıklar. (William Provine, "Evolution and the Foundation of Ethics", MBL Science, (A Publication of Marine Biological Laboratory at Woods Hole, Massachusetts), vol. 3, no. 1, s. 25-29; The Scientist, 5 Eylül 1988) American Association for the Advancement of Atheism (Ateizmin İlerletilmesi İçin Amerikan Birliği) başkanı Charles Smith ise, "Evrim Ateizmdir" diyerek aynı gerçeği kabul eder. (H. Epoch, Evolution or Creation, (1988), s. 148-149) Moleküler biyolog Michael Denton da, Darwinizm'in dinsizliği getirdiğini ve insanın kendisine bakış açısında büyük tahribata neden olduğunu şöyle açıklar: Darwinist teori, insanın Allah ile bağını kopardığı ve onu amacı ve sonu olmayan bir evrenin içinde başıboş bıraktığı için etkisi bu derece derinden yıpratıcı olmuştur. Günümüzde, insanların insanlığa bakış açılarını ve evrendeki yerlerini bu derece derinden, olumsuz yönde etkileyen başka bir fikir bulunmamaktadır. Darwin'in akıl ve bilim dışı görüşü, dünya üzerindeki yaşamın tüm çeşitliliğinin -daha önceden inanıldığı gibi Allah'ın yaratmasının değil- doğal ve gelişigüzel süreçlerin sonucunda meydana geldiğini ileri sürmektedir. Bu sapkın iddianın kabulü... Batı toplumunun sekülerizasyonunda kesin bir rol oynamıştır... (http://www.trufax.org/avoid/manifold.html) Berkeley Üniversitesi profesörlerinden Phillip Johnson ise, evrim teorisinin ateist ve din ahlakına uygun olmayan fikir akımları için taşıdığı önemi şöyle açıklamaktadır: …Darwinizm'in kabul edilmesi Allah'ın varlığının inkar edilmesi anlamına geliyordu ve sonuç olarak Allah'ın vahyine dayalı dinin yerine evrimsel natüralizme (materyalizme) dayalı sapkın bir inanç oluşturuldu. Bu sapkın inanç sadece bilimin değil, hükümetlerin, hukukun ve ahlakın da temel inancını oluşturdu, modernizmin temel felsefesi sayıldı. (Phillip E. Johnson, Defeating Darwinism, Intervarsity Press, 1997, s.99) Johnson'ın da belirttiği gibi, Darwinizm'e ve materyalizme körü körüne inanan birçok bilim adamı, bilim başlığı altında ele aldıkları evrim kandırmacasını, Allah'ı inkar etmenin bir aracı olarak kullanmayı kendilerine en önemli hedef olarak belirlemişlerdir. (Allah'ı tenzih ederiz) Oysa bilim materyalizme ve ateizme alet edilmemelidir, çünkü bilim Allah'ın varlığının delillerini insanlara gösteren değerli bir araçtır. Bunun en önemli göstergelerinden biri de, özellikle son yirmi yıl içinde bilim dünyasında, yaratılış gerçeğini savunan bilim adamlarının sayısında büyük artış olmasıdır. Yapılan her araştırma, inceleme ve buluş, elde edilen her yeni bilgi tüm evrende son derece hassas ve bir o kadar da kusursuz bir dengenin varlığını göstermekte, kainatı Allah'ın üstün bir ilimle yarattığını kanıtlamaktadır.
Darwinizm'in Ateist Yönü Toplumlar İçin Büyük Tehlikedir
Bir toplumun Allah'a olan inancının kaybolması veya zayıflaması, o toplum için büyük bir manevi yıkımdır. Allah korkusu olmayan, ölümden sonra gerçek sonsuz hayatlarına kavuşacaklarını, dünyada yaptıklarına göre cennet veya cehennem ile karşılık göreceklerini inkar eden insanlar, son derece tehlikeli, güvenilmez, saldırgan, suça eğilimli, merhametsiz ve çıkarcı olabilmektedirler. Allah'tan korkmayan bir insan için hiçbir konuda sınır yoktur. Yasalar tarafından cezalandırılmayacağını veya bir şekilde bu tür cezalardan kurtulacağını düşündüğü sürece her türlü ahlaksızlığı ve kanunsuzluğu yapabilir, toplum içinde her türlü huzursuzluğa neden olabilir, insanları dolandırabilir, canlarını yakabilir ve benzeri birçok zulümde bulunabilir. Allah korkusu ve Allah sevgisi ise, insanların güzel ahlakı yaşamalarını, Allah'ın hoşnut olacağı şekilde davranmalarını sağlar. Bu bir toplumu hem ilerletir, hem de güçlendirir. Aksi durumda ise çatışmalar, kavgalar, savaşlar, acımasızlıklar, adaletsizlikler son bulmaz. Allah, insanlara iyiliği, güzelliği, adaleti, dürüstlüğü ve düzeni emreder. Allah, Kuran'da şöyle buyurmaktadır:
“… Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir. Ölçüyü ve tartıyı tam tutun, insanların (hakları olan mallarını) eşyasını değerinden düşürüp-eksiltmeyin ve düzene (ıslaha) konulmasından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız."
“O'na iman edenleri tehdit ederek, Allah'ın yolundan alıkoymak için ve onda çarpıklık arayarak (böyle) her yolun (başını) kesip-oturmayın. Hatırlayın ki siz azınlıkta (ve güçsüz) iken O, sizi çoğalttı. Bozgunculuk çıkaranların nasıl bir sona uğradıklarına bir bakın.” (Araf Suresi, 85-86)
Dünyada Ataizm Sona Eriyor …
Asırlardır insanlara sözde "akıl ve bilimin yolu" gibi gösterilmek istenen ateizmin büyük bir akılsızlık ve cehalet olduğu bugün artık açıkça ortaya çıkmıştır. Ateizme destek olan Darwinizm ise şeytani bir aldatmaca olarak tarihteki yerini çoktan almıştır. Bilimi kendisine araç edinmek isteyen materyalist felsefe, bizzat bilimin kendisi tarafından çürütülmekte, bu sayede, Darwinizm ve ateizmden kurtulan dünya, Allah'a ve din ahlakına yönelmektedir. Dünyada son yıllarda gelişen olaylara dikkatlice bakan her insan, böyle bir yönelişin başladığını hemen fark edecektir. Kuşkusuz bu dönemde Müslümanlara önemli görevler düşmektedir. Müslümanlar; dünyadaki bu büyük fikri değişimin farkında olan, onu yorumlayan, teknolojiyi ve bilimin vesile olduğu fırsat ve imkanları çok iyi kullanan, bu yolla hakikati en iyi ve etkili şekilde temsil eden insanlar olmalıdırlar. Dünya üzerindeki asıl fikri çatışmanın ateizm ile iman arasında olduğunu bilmelidirler. Dünyada bir Batı-Doğu çatışması yoktur. Batı'nın içinde de Doğu'nun içinde de, Allah'a iman edenler ve iman etmeyenler vardır. Bu nedenle samimi inanç sahibi herkes Müslümanların müttefikidir. Temel fikri ayrılık; Allah’a iman edenler ile ateistler, putperestler, dinsizler arasındadır. Kuşkusuz bu kimselere de düşman olarak değil, Allah’ın yoluna çağrılması ve kurtarılması gereken kandırılmış, aciz kişiler olarak bakmak gerekir. Nitekim Allah'tan habersiz yaşayan pek çok cahil insanın imanla şerefleneceği "ateizm sonrası" dönem, Allah'ın izniyle hızla yaklaşmaktadır.