- Darwinistler, şuursuz tesadüfler sonucu oluştuğunu iddia ettikleri kemik hücrelerinin vücuttaki her kemik parçasının sertliğini, uzunluğunu, şeklini, girinti ve çıkıntılarını, birbirleriyle kesişeceği yerleri inşa eden hücreler olduğunu ve hiçbir zaman hata yapmadıkları gerçeğini düşünmezler.
- Evrenin yoğunluğu, genişleme hızı, yıldız sistemlerinin, galaksilerin özellikleri, çekim güçleri, yörüngeleri, hareket biçimleri, hızları, içerdikleri madde miktarı, hepsi son derece ince hesaplar ve hassas dengeler üzerine kuruludur. Aynı şekilde Dünyamız, çevresini saran atmosfer, insanın yaşamına en uygun yapıdaki yeryüzü, bunların tümü olağanüstü bir yaratılış örneğidir. Ancak Darwinistler bu hesaplardaki ve dengelerdeki çok ufak bir oynamanın tüm evrenin düzenini altüst edeceğini düşünmezler.
- Darwinistler karaciğerin tek bir hücresinde birbirinden karmaşık 500 farklı işlemin gerçekleştirildiğini, milisaniyeler içinde kusursuz aşamalarla gerçekleşen bu işlemlerin büyük bir bölümünün laboratuvar koşullarında dahi taklit edilemezken tesadüflerle gerçekleşmesinin imkansız olduğunu düşünmezler.
- Darwinistler canlı vücudundaki gereksiz, hatalı veya hastalıklı hücrelerin kendi kendilerini öldürdüklerini, bazı ölen hücrelerin diğer hücreler tarafından hala işe yaradıkları için özellikle temizlenmediklerini, şuursuz hücrelerin akıllı birer varlık gibi hangi ölü hücreleri yok ederek hangilerini bırakacaklarına ne şekilde karar verdiklerini düşünmezler.
- Darwinistler Big Bang'in ardından gerçekleşen genişleme hızının, eğer milyar kere milyarda bir oranda (1/1018) bile farklı olsaydı, evrenin ortaya çıkamayacağını düşünmezler.
- Galaksimizdeki yıldızların birbirlerine ortalama uzaklıkları 30 milyon mildir (48.280.000 km). Darwinistler, eğer bu mesafe biraz daha az olsaydı gezengenlerin yörüngelerinin istikrarsız hale geleceğini, eğer biraz daha fazla olsaydı gezegenlerin etrafa dağılacaklarını, dolayısıyla evrende kusursuz bir yaratılış olduğu gerçeğini düşünmezler.
- Darwinistler, eğer yerçekimi sabiti şimdikinden biraz daha büyük olsaydı, evrendeki büyük yıldızların hepsinin birer kara deliğe dönüşmüş olacağını düşünmezler.
- Darwinistler, hipofiz bezi adı verilen bir nohut büyüklüğündeki, küçük, pembe renkli bir et parçasının vücudumuzdaki tüm hormonları ve hormonal sistemini kontrol ettiğini düşünmezler.
- Darwinistler hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonunun, trilyonlarca hücrenin bir düzen içinde bölünmelerini ve büyümelerini kontrol ettiğini, bedenin ve tüm organların hangi aşamaya geldiğinde durması gerektiğine yine bu küçük et parçasının karar verdiğini düşünmezler.
İnkar edenler ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Allah’ı bulur. (Allah da) Onun hesabini tam olarak verir. Allah, hesabı çok seri görendir. (Nur Suresi, 39)