Evrimciler, bazı bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç göstermelerini ve bazı böceklerin DDT'ye karşı bağışıklık kazanmalarını evrime delil olarak gösterirler. Bu direnç ve bağışıklık mekanizmalarının, söz konusu kimyasal maddelere maruz kalan canlılarda mutasyonlar sonucunda meydana geldiğini iddia ederler.
Oysa gerek bakterilerdeki, gerekse böceklerdeki bu özellikler, söz konusu canlıların antibiyotiklere ya da DDT'ye karşı mutasyon sonucunda sonradan geliştirdikleri özellikler değildir. Çünkü bu canlılar söz konusu özelliklere antibiyotik ya da DDT'ye maruz kalmadan önce de sahiptirler. Scientific American dergisi, evrimci bir yayın olmasına karşın, Mart 1998 sayısında bu konuda şöyle bir itirafa yer vermektedir:
Çok sayıda bakteri, daha ticari antibiyotikler kullanılmaya başlamadan önce de direnç genlerine sahipti. Bilim adamları bu genlerin neden evrimleştiklerini ve varlıklarını sürdürdüklerini kesinlikle bilmiyorlar.259
Görüldüğü gibi, direnç sağlayan genetik bilginin, antibiyotiklerden önce var olması, evrimciler tarafından açıklanamayan ve teorinin iddiasını geçersiz kılan bir gerçektir.
Dirençli bakterilerin, antibiyotiklerin keşfinden yıllarca önce mevcut olduğu, ciddi bir bilimsel yayın olan Medical Tribune dergisinin, 29 Aralık 1988 sayısında da ilginç bir olay aktarılarak belirtilmektedir: 1986'da yapılan bir araştırmada, 1845 yılında bir kutup keşfi sırasında hastalanarak hayatını kaybeden denizcilerin buzda korunmuş cesetleri bulunmuştur. Bu cesetlerin üzerinde 19. yüzyılda yaygın olan bazı bakteri çeşitleri tespit edilmiş ve bunlar test edildiğinde, 20. yüzyılda üretilmiş pek çok modern antibiyotiğe karşı direnç özellikleri taşıdıkları hayretle saptanmıştır.260
Bu tür direnç özelliklerinin penisilinin icadından önce de birçok bakteri türünde mevcut olduğu tıp dünyasında bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla bakterilerdeki direnç özelliğinin evrimsel bir gelişme gibi öne sürülmesi kesinlikle aldatıcı bir iddiadır.
Peki günlük dilde "bakterilerin bağışıklık kazanması" denen süreç gerçekte nasıl oluşur?
Bakterilerin kendi türleri içinde sayısız varyasyonları (çeşitleri) vardır. Bu varyasyonların bir kısmı ise, yukarıda belirttiğimiz gibi, bazı ilaçlara karşı direnç sağlayacak genetik bilgiye sahiptir. Bakteriler belli bir ilacın etkisine maruz kaldıklarında, ilaca dayanıksız varyasyonlar yok olur; dirençliler ise hayatta kalır ve daha fazla çoğalma imkanına kavuşurlar. Belli bir zaman sonra tamamen yok olan dirençsiz bakterilerin yerini, hızla çoğalan bu dirençli bakteriler doldurur. Bir süre sonra, aynı bakteri türü yalnızca söz konusu antibiyotiğe dirençli olan bireylerden oluşmuş bir koloni haline gelir ve artık aynı antibiyotik o bakteri türüne karşı etkisiz olur. Ancak bakteri yine aynı bakteri, tür yine aynı türdür